500’den fazla tasarımcıya ve sanatçıya platform kazandırmayı, az duyulmuş sanat eserlerini geniş kitlelere ulaştırmayı ve yaratıcılığın pozitif gücünü duyurmayı hedefleyen Dubai Design Week 2023, 7-12 Kasım arasında Dubai Design District üzerinde gerçekleşti. Farklı disiplinlerin, tekniklerin ve zevkli tasarımların buluşma noktası olan Dubai Design Week, bu sene de şahane katılımcılara sahip. 

Orta Asya’nın önde gelen tasarım fuarlarından bir tanesi olan Downtown Design da Dubai Design Week bünyesinde yer alan en gözde davetlerinden bir tanesi. Ülke içinden ve uluslararası noktalardan gelen tasarımcılar, inovatif ürünlerini ve yaratıcı çözümlerini sergilediler. Yani Dubai Design Week'te Downtown Design boyunca dünyanın dört bir yanından şahane ürünler gördük dersek yalan söylemiş olmayız. 

Danimarkalı tasarımcı Anna Von Lipa, cam ve kristallerden üretilen sürdürülebilir parçalarıyla gözleri alırken Art De Vivre de otantik görünümlü halı ve kilim tasarımlarıyla katılımcıların içini ısıtıyor. Bunlar dışında Casa Milano, Emco, New Terracotta ve The Bowery Company gibi çok sevilen birçok farklı tasarımcı ve tasarım ekibi de Dubai Design Week’te yerini aldı. 

Bu senenin öne çıkan Dubai Design Week Downtown Design katılımcılarından Isola Design, “Anatolia” isimli tasarım seçkisi ile ışıldıyor. Bu seçki içerisinde Ekin Varon, Sema Topaloğlu, Tuğba Cebecioğlu, Alpaq Studio, Tomas Atelier gibi birçok farklı tasarımcı, Anadolu’dan ve onun kültüründen ilham alarak ortaya koydukları tasarımlarını sundular. Ayrıca Isola, Anatolia dışında Nothing Happens if Nothing Happens ve Materialized isimlerindeki iki farklı seçkisiyle de ön plana çıktı. 

2015 yılından bu yana senede bir defa gerçekleşen bu etkinlikte tasarımcılar devamlı olarak kendilerini geliştirip her seferinde bir öncekinden daha göz alıcı tasarımlarla karşımıza çıkıyorlar. Bu seneki Dubai Design Week'in de en az diğerleri kadar akılda kalıcı olacağına eminiz. Durum böyle olunca bir soluklanmak, geleceğe bakarken geçmişi de hatırlamak istedik ve geçmiş senelerden aklımızda yer etmiş Dubai Design Week eserlerini derledik. 

Dubai Tasarım Haftası'ndan İlhamla Eşsiz Heykelsi Tasarım Ürünleri

Lübnan asıllı tasarımcı Krikorian’ın Central Saint Martins’te yüksek lisans tezi olarak tasarladığı Gaar isimli koleksiyonu, 2022 Dubai Design Week’te beğenileri toplamıştı. Erotik çağrışımlar taşıyan iç mekan ürünleriyle sınırları zorlayan Nareg Krikorian, özellikle sandalye ve tabureleriyle ön plana çıktı. Çoğunlukla çantalarda kullanılan bir dikiş görüntüsünden faydalanarak tasarıma farklı bir hava katmıştı. 

Birbiri içine geçmiş kumaşlar, eğilip bükülen ve doğallığın sınırını zorlayan pozlarla birleştirilmiş bir mobilya koleksiyonu olarak Dubai Design Week'te öne çıktı Gaar. Gün içerisinde aklımıza bile gelmeyen klasik deri sandalye tasarımı, dokunsal bir deneyime dönüştü. Hayranlık uyandıran el işçiliği, kavisli tasarımları ve siyah derinin cesur çağrışımlarıyla Dubai Design Week boyunca katılımcıların kalbini kazanmayı başardı. 

21.yüzyılın dijital dünyasını baz alan eğlenceli tasarımlarıyla her yaşa hitap eden Are Gallery’nin Sorted Pixel sandalyesi, tamamen el yapımı. Epoksi reçineden ve ceviz ağacından yapılan Sorted Pixel sandalyenin incelikle işlenmiş tasarımları, bozulmuş piksel görüntüsüyle bir kontrast sağlıyor. Sanatçılığı ve el işçiliğini birleştiren ekip, 2021 Dubai Design Week’te ses getirmişti. 

Alışılagelmedik renk kombinasyonları ve geçişleriyle doğunun detaylı geleneksel tasarımlarına modern bir görüntü katan Are Gallery, bir mobilyanın fonksiyonlarını sorgulatıyor. “Reappropriating the form” isimli koleksiyonda Dubai Design Week boyunca sergilenen Sorted Pixel sandalye dışında CYMK End Masa, RGB Sandalye ve SLC-D End Sehpa gibi birçok farklı ve özgün tasarım mevcut. 

Dubai Design Week 2022’de sanatın ve sanatçılığın işlevsel bir yönü de olabileceğini vurgulayan Omar Al Gurg, kendi tasarım şirketi olan Modu ile Gene and Spike isimli koleksiyonunu yayınladı. Askerde geçirdiği süre boyunca eşyalarını asmak için kendisine uygun bir mobilya bulamayan Omar Al Gurg, eline kağıt ve kalemi alıp bir askılık modeli çizmiş. Daha sonra Spike adındaki ahşaptan bir askılığa dönüşen bu model, tamamen kişiselleştirilebilir bir şekilde tasarlandı. 

Mobilyanın yalnızca bir dekorasyon nesnesi olmadığını, onun aslında bizi birbirimize bağlayan ve birleştiren öz olduğunu söylüyorlar. Normalde yalnızca bir işlev gözetilerek üretilen mobilyaları kişiselleştirilebilir bir hale getirerek bu mobilyaların çevresinde bir komünite inşa etmek istiyorlar. Dubai Design Week sergisinde de bahsettiği üzere eskiden kurtulup yeniye geçmektense elimizdekini korumanın bir yolunu bulmak, Al Gurg’un amaçlarından bir tanesi. 

2018 yılında düzenlenen Dubai Design Week'in en interaktif etkinliklerinden bir tanesi olan Breath of Light’ta katılımcılar kristal baloncuk görünümündeki avizelere üfleyip kendilerini benzersiz bir ışık ve ses gösterisinin içerisinde buldular. Birden fazla duyuya hitap eden Breath of Light, hem insan doğasındaki ışığı somutlaştırdı hem de insan/materyal ilişkisini pekiştirdi. 

Katılımcılar yalnızca bir nefes ile ışıklara hayat verdi, diğer katılımcıların ışıklarına da şahit oldu. Lambalar aydınlanırken birbirini hiç tanımayan iki kişi arasındaki bağ somutlaştı ve kuvvetlendi. İlham verici bir fikirden ortaya çıkıp asıl yönünü hiç kaybetmeyen bir tasarım olan Breath of Light, Preciosa’nın ve 2018 Dubai Design Week’in en ses getiren enstalasyonlarından bir tanesi. 

Yumuşak minderlerden oluşan bir divan olarak tasarlanan Le Refuge, yeşil seramik bir temel üzerine kuruldu- Çevresinde de uzun köklere sahip altın yapraklar parıl parıl parıldıyor. Bilinç/bilinçdışı, somut/soyut, hayal/gerçek gibi zıt kavramları birbiriyle buluşturmayı hedefleyen sanatçı, sahiden de çöldeki bir vaha izlenimi uyandırıyor. Dubai Design Week'te kararımızı verdik: Gerçek olamayacak kadar güzel! 

Le Refuge, tıpkı ismi gibi, bir sığınak ortamı yaratmayı hedefliyor. Çocukluğumuzda hayalini kurduğumuz o şehirden kaçış ve özgürce koşabildiğimiz ormanlarda kendimize yarattığımız güvenli sığınak, Marc Ange’in tasarımında hayat bulmuş. Dubai Design Week 2018’in yıldızlarından bir tanesi olan Le Refuge, hala unutamadığımız tasarımlardan birisi. 

Gallery Collectional’ın The Shape of Things to Come isimli seçkisi için birlikte çalıştığı Sabine Marcelis’in Mirage koleksiyonu, Dubai Design Week'e özel olarak bulunduğu şehrin topografisinden ilham aldı. Özellikle aynasıyla ilgi gören Mirage, çölün sıcak güneşini tasvir ediyor. Katman katman camlar kullanılarak tasarlanan Mirage aynası, hem çevresindeki ışıkları yansıtıyor hem de oval bir gölge oluşturuyor. 

Modern ve endüstriyel bir havası olan Mirage aynaları, kırmızının göz alıcılığını kullanarak özgüvenli bir tavır oluşturuyor. Yumuşak kenarlar ve kavisli tasarım da kırmızının keskinliğiyle tam bir kontrast yaratıp tasarımın tüm incelikleriyle parıldamasını sağlıyor. 2021 Dubai Design Week’in en göz alıcı seçkilerinden bir tanesi olan Mirage, hala aklımızın bir köşesinde.