İçeriğe atla
JUSTSTANDART

MINI JCW x Deus: Sahilden Piste

Motorsporlarının efsanevi ruhu ile sahil yaşamının özgür ritmi, MINI’nin John Cooper Works serisi ile Deus Ex Machina’nın yaratıcı dünyasında buluşuyor. İki farklı kültürden gelen bu iş birliği, aslında tek bir ortak tutkuyu paylaşıyor: hız, tasarım ve özgünlük. MINI JCW x Deus Ex Machina projesi, sadece iki özel otomobil değil, aynı zamanda iki farklı yaşam biçimini aynı çatı altında toplayan bir vizyonun ifadesi.

JUSTSTANDART
JUSTSTANDART
JUSTSTANDART

Elektrikli Özgürlük: The Skeg

Bu özel birliktelik, iki tek seferlik John Cooper Works modeliyle hayat buluyor. İlki “The Skeg” adını taşıyan elektrikli JCW, sahil kültürünün minimalizmini ve doğaya yakın estetiğini yansıtıyor. Cam elyaf panellerle hafifletilmiş gövdesi, canlı sarı ve gümüş rengiyle dikkat çeken yüzeyi ve sörf tahtasının aerodinamik formundan ilham alan spoyleri, aracın tasarımını sıradanlıktan çıkarıyor. İç mekânda neopren döşemeler, cam elyaf tepsiler ve sörf ekipmanları için tasarlanmış alanlar, “mobil bir surf shop” hissini güçlendiriyor. The Skeg, elektrikli mobilitenin sessiz gücünü sahil hayatının özgürlüğüyle birleştiriyor.

JUSTSTANDART

The Machina: Pistten Gelen Ham Güç

Diğer otomobil ise bambaşka bir enerjiyle sahneye çıkıyor: “The Machina”. Bu model, saf yarış DNA’sını kırmızı, beyaz ve siyahın çarpıcı uyumuyla vurguluyor. Ralli geçmişine gönderme yapan ek farlar, yarış otomobillerinden ilham alan difüzör ve Can-Am tarzı büyük arka spoiler, aracın pist kökenli karakterini öne çıkarıyor. İç mekânda ağırlığı azaltılmış paneller, 5 noktalı emniyet kemerleri ve hidrolik el freni gibi detaylar, sürücüyü doğrudan makinenin kalbiyle buluşturuyor. The Machina, ham gücü ve mekanik dürüstlüğüyle pistin heyecanını modern bir tasarımla yeniden canlandırıyor.

JUSTSTANDART

Geçmişten Günümüze Yarış Estetiği

Her iki otomobil de, markaların ortak yaratım sürecini simgeleyen beyaz ‘X’ işaretiyle bağlanıyor. Tasarımlarda kullanılan görünür dikişler, klasik anahtarlar ve yüksek parlaklıktan uzak malzemeler, kusursuzluk yerine otantikliği vurguluyor. Bu yaklaşım, el işçiliğinin güzelliğini, “mükemmel olmayanın” aslında ne kadar güçlü bir estetik taşıdığını gözler önüne seriyor. Projenin görsel dilinde Deus’un Kreatif Direktörü Carby Tuckwell ve tasarımcı Matt Willey’nin imzası var. Tarihi motorsporu estetiğiyle çağdaş grafik dili harmanlayan bu iş birliği, MINI’nin Monte Carlo Rallisi’ndeki zaferlerinden günümüze uzanan bir hikâyeyi yeniden hatırlatıyor.

JUSTSTANDART

Tutkunun Stile Dönüşümü

MINI JCW x Deus Ex Machina iş birliği, sadece otomobillerle sınırlı kalmıyor. 8 Eylül 2025’te Münih’teki IAA Mobility fuarında tanıtılacak özel bir kapsül giyim koleksiyonu da bu vizyonun parçası. Yüksek kaliteli malzemeler ve titiz işçilikle hazırlanan parçalar, motorsporlarının enerjisini ve Deus’un zamansız stil anlayışını gardıroplara taşıyor. Tüm bu süreç, aslında tek bir mesaj veriyor: ister sahilde dalgaların peşinde olun, ister pistte hız sınırlarını zorlayın, tutkuların buluşturduğu bir yaşam biçimi var. MINI ve Deus, bu ortak ruhu iki otomobil, bir koleksiyon ve global bir toplulukla somutlaştırıyor.

JUSTSTANDART

MINI JCW x Deus Ex Machina, sadece bir iş birliği değil; hızın, tasarımın ve kültürün yaratıcı bir kutlaması. The Skeg sahilin özgür ruhunu, The Machina ise pistin adrenalinini taşıyor. Birlikteyse, tutkunun iki farklı yüzünü tek bir vizyonda buluşturuyorlar.